Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), örneğin sürekli kirlendiğini düşünerek elleri yıkamak veya işleri belli sayıda yapmak, kapı kilitlerini sürekli kontrol etmek gibi pek çok takıntılı fikirlerin ve davranışların günlük hayatı etkileyecek yoğunlukta seyretmesi obsesyon kompulsif hastalığın habercisi niteliğinde görülmektedir.
Erken çocukluk döneminde yaşanan travmaların ve ailevi problemlerin sebep olabileceği bu bozukluk, mükemmeliyetçilik, aşırı titizlik ve kuralcılık benzeri kişisel özelliklerden de kaynaklanabilmektedir. Obsesif kişinin tekrarlayıcı fikirlerini ve davranışlarını önleyemediğini belirten uzmanlar, fazla geç kalınmadan bu bozukluğun tedavi edilmesini belirtmektedirler.
Obsesif Kompulsif Bozukluk Nedir?
Obsesif kompulsif bozukluk, takıntılı fikirlerle ve bu fikirlerin sebep olduğu zorlantılı davranışlar ile tanımlanan ruhsal bir hastalık türüdür. Gündelik yaşam işlevselliğini kısıtlayan obsesif kompulsif bozukluk, iş ve sosyal hayatta önemli önemli sorunlara yol açabilmekte ve hayat kalitesini düşürebilmektedir.
Obsesyonlar, kişinin zihninden uzaklaştıramadığı fikir ve dürtülerdir. Kişinin kontrolü dışında gerçekleşir ve huzuruzluk, dert ve kaygıya sebep olur. Kompulsiyonlar, takıntılı fikirlerin sebep olduğu yoğun huzursuzluğu ve sıkıntıyı azaltmak veya ortadan kaldırmak için oluşan tekrarlayıcı zihinsel ve davranışsal eylem türüdür.Bu şekilde oluşan düşünce ve davranışların obsesif kompulsif bozukluk tanımlanması için günlük günlük işleri kısıtlayacak ve etkileyecek kadar fazla ve yoğun miktarda olması gerekir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk Belirtileri
Devamlı ellerin yıkanması, rahatsız eden kelimeler ya da düşüncelere takılı kalınması, bütün işleri belirli sayıda yapmak, kapı kilidini sürekli sürekli kontrol etmek, belirli kelimeleri, cümleleri veya duaları tekrar etmek gibi pek çok takıntılı fikir ve davranışlar obsesif kompulsif belirtilerinin birkaç tanesi olmaktadır. Obsesif kompulsif bozukluğun sebebi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak çeşitli fizyolojik ve psikolojik etkenler bu bozukluğa yatkınlığı arttırmaktadır.
Obsesif Kompulsif Bozukluk Hangi Yaşlarda Başlar?
Yapılan araştırmalarda her 100 kişinin 3’ünde obsesif kompulsif bozukluğu rahatsızlığı saptanmıştır. Bu bozukluk çoğunlukla ergenlik dönemi ile 20 ila 30 yaşlar arasında başlamakla beraber okul öncesi çocuklarda da görülebilmektedir. Obsesif kompulsif bozukluk erkeklerde erken yaşlarda başlarken en çok kadınlarda görülmektedir.
En Çok Görülen Obsesyonlar ve Kompulsiyonlar
Obsesyonlar ve kompulsiyonlar kültürden kültüre değişmekle beraber bütün dünyada yaygın olan birçok çeşidi bulunmaktadır. Dünya üzerinde en yaygın olan ve ülke, kültür, ırk, dil veya inançlar fark etmeksizin en fazla görülen obsesyon ve kompulsiyonları şöyle sıralayabiliriz;
- Uğursuz renkler ve sayılar gibi batıl inançlar,
- Biriktirme ve saklama gibi obsesyonlar,
- Sayma kompulsiyonları,
- Dokunma kompulsiyonları,
- Simetri yani düzen kompulsiyonları,
- Dini kompulsiyonlar,
- Cinsellikle alakalı kompulsiyonlar,
- Şüphe ve kontrol kompulsiyonları,
- Temizlik ve bulaşma kompulsiyonları.
Obsesif hastalar, kaygı verici fikirlerden kaçınarak başa çıkmaya çalışmaktadır fakat kaçınmaya çalıştıkça bu rahatsızlık ve tekrarlar daha da artmaktadır yani kaçınmak dahi bir rahatsızlığa dönüşmektedir. Böylece kaçınma durumu daha da güçlenmektedir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk Tedavisi
Obsesif kompulsif bozukluk tedavi edilebilen bir hastalıktır. Obsesif kompulsif bozukluğun tedavisinde ilaç kullanılması ve bilişsel davranışçı psikoterapinin en fazla etkili yöntemler olduğu kanıtlanmıştır. Dolayısıyla bu rahatsızlığın tedavisi için alanında uzman kişi ve kuruluşlara başvurup yardım almak, hastalar için en iyi çözüm olacaktır.
İlaç Tedavisi
İlaç tedavisi beyinde yer alan serotonin seviyelerinin arttırılmasına yönelik olmaktadır. İlaçlar ile OKB rahatsızlıklarını tedavi etmek mümkündür. Bu konuda danışılabilecek uzmanlar hastaları en iyi şekilde yönlendirip rahatsızlığa etki edebilecek ve beynin serotonin hormonlarını arttırmaya yarar sağlayacak ilaçları reçete edebilmektedir.
Davranış Terapisi
Bilişsel davranışçı terapiler rahatsızlığın tedavisinde ve nüksetmenin engellenmesinde çok önemlidir. Bilişsel terapi bazen tek yöntem olarak kullanılsa da bazen de süreç gerek ilaç tedavisi gerekse bilişsel terapiler ile beraber yönetilmektedir. Davranış tedavilerinde hedef kaygı veren ve kaygıya sebep olduğu için kaçınma davranışlarına sebep olan fikirler ile yani obsesyonlar ile karşı karşıya bırakmak ve bu karşılaşmanın meydana getirdiği kaygının azalmasını sağlamak için tekrar edici davranışları yani kompulsiyonları önlemektir.
Bilişsel süreçte ise tehdit ve aşırı sorumluluk algılarının hangi oranda gerçekçi payının olduğu, hangi fikir hatalarının neticesinde abartılı tehlike algılarının meydana geldiği saptanmaktadır. Fikirlerin bir hedef değil araç olduğu ve işlevi olmayan düşüncelerin yerini gerçekçi ve işlevsel düşüncelere bırakması sağlanmaktadır.
Bu yazımızda obsesif kompulsif bozukluğun ne olduğu, belirtileri, hangi yaşlarda görüldüğü ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verilmiştir. Bunun yanı sıra şu içerik de ilginizi çekebilir; Eris Varyantı Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri (2023)
0 Yorum